31 Mayıs 2007 Perşembe

TATİL BİTTİ!

Sevgili Blog dostlarım hepinize merhaba.


Tatil bitti ve sizlerleyim yeniden. İstanbul'a döneli birkaç gün oluyor ama işlerin yoğunluğundan ancak yazmaya fırsat bulabildim. Tatil dönüşü adapte olamama durumu söz konusu oldu biraz. Rahata ve tembelliğe alışınca insan hemen ısınamıyor eski yoğumluktaki işlere. Ama başka çare olmayınca mecbursun. :) Alıştım sayılır ben de.

Tatil çok güzeldi. Bütün teyzem, amcam, halamlarla görüştüm. Hergün akraba ziyareti ile geçti. Zaman kısıtlı olunca koşturmaca içinde gönül almaya çalıştık elimizden geldiğince. Ben gidince yağmur da yağdı bereketli oldum. Babam çok sevindi. Keşke daha önce gelseydin de yağmur o zaman yağsaydı dedi. :)
Tabii ki tatilde bol bol yedik içtik. Eve dönüşte tartının üzerine çıkıp biraz canımız sıkıldı. Ama olsun bu lezzetleri de yememek ne mümkün. Annemin bizim için emek harcayarak hazırladığı bu lezzetlerden bir kaçının fotoğrafını çektim. Onları sizinle paylaşmak istedim.
İlk lezzetimiz annemin geleneksel böreğidir. Hamurunu kendi yoğurur, kocaman sinilerde yapar. Büyük yufkalar açar sini büyüklüğünde. Her kata peynir-ıspanak karışımından serpilir. Üstüne de yağlı yoğurtlu karışım sürülür. Sonuçta nar gibi kızarmış mükemmel bir lezzet elde edilir. Altta pişmeden önceki ve piştikten sonraki fotoğraflarını görmektesiniz. :)
















İkinci lezzette annemin geleneksel ikramlarından. Sabah kahvaltısı için yapar. Biz adına "pişi" diyoruz. Belki başka yörelerde başka isimlerle biliniyor olabilir. Hamur ufak yassı yuvarlak şeklinde kızgın yağda kızartılır. Kahvaltıda beyaz peynir ve reçelle inanılmaz güzel bir lezzet.Üçüncü lezzet un helvası. Geçen cuma anneannemin ölüm yılıdönümüydü. Un helvası anneannemin bize yaptığı geleneksel tatlılardandır. Biz de onu yad etmek adına cuma günü un helvası yaptık. Un helvasının tarifni vermiyorum. Sonra kendim evde deneyim. O zaman tarifi vereceğim. :)

Son olarak da babamın emek sarf ederke yetiştirdiği erik ve kayısıları resimledim sizler için. Bir sürü topladık getirdik İstanbul'a. Her gece zevkle dolduruyorum kaseyi ve yiyorum. Zaten ben meyve delisi birisiyimdir. Yaz mevsimi benim favorimdir. Çok çeşitli meyve var. Oh yaşadım. Ama keşke memleketimde olsam da bol bol lezzetli meyvelerimizden yesem. Maalesef İstanbul'da o lezzetleri bulmak mümkün değil.
Tatilden lezzetler sundum sizlere. :)

İnşallah en kısa zamanda kendi yaptığım lezzetlerle sizlerle olacağım. Şimdilik hoşçakalın...

21 Mayıs 2007 Pazartesi

KAKAOLU ANTEP FISTIKLI KEK

Kakaolu kurabiyelerden sonra kakao tutkusu sardı bizi. Bir de kakaolu kek yapayım dedim. Evde Eminönü’nden aldığım tuzsuz Antep fıstıkları vardı. Kekin içinde güzel olur diye onları da kullanarak kendi kafama göre malzemelerle bu keki yaptım. Aslında bilindik kek tariflerinden tek farkı kakaolu olması ve içindeki ceviz, üzüm ve Antep fıstıkları. Sonuç mükemmel oldu. Denemenizi tavsiye ederim.
Bu arada ben yarın akşam memleketime (Salihli) gidiyorum. :) Gitmeden önce son bir tarif yazayım dedim. 1 hafta kadar aranızda olamayacağım. Oradan internete erişimim sınırlı olur. Bu süre zarfında annemin ve yengemin yapacağı güzel yemek ve ikramların fotoğraflarını çekip dönüşte sizlerle paylaşacağım. Sevgili blog dostlarım hepinize bol lezzetli günler. Görüşmek üzere…

Malzemeler
2 yumurta
1su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
4 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
Ceviz, üzüm ve tuzsuz Antep fıstığı

Yapılışı: Yumurta, şeker, süt ve yağ çırpıcı ile karıştırılır. Kakao, vanilya, kabartma tozu ve un da eklenir. Una bulanmış üzüm, ceviz ve Antep fıstığı eklenir. Yağlanmış kalıba dökülerek ~170 derece fırında 50 dakika kadar pişirilir. Afiyet olsun.

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Ye#22 - ŞURUPLU KURABİYE


Kurabiye YE#22 etkinliğini öğrendiğimde ilk aklıma gelen bu kurabiye oldu. Teyzemin meşhur kurabiyesidir. Onun sayesinde ailemizin vazgeçilmez tatları arasına girmiştir. Daha önce yapmayı denememiştim. Hep teyzem ya da yengemin yaptıklarını hapır hupur yiyerek idare ederdim. Etkinlik sayesinde ben de kendim yaptım ve tecrübe etmiş oldum. Brownie tarzı tatları sevenlere tavsiye ederim.
Malzemeler
2 yumurta
3 fincan pudra şekeri
2 yemek kaşığı kakao
1 paket margarin
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Alabildiğince un

Şurubu için:
3 fincan şeker
4 fincan su

Yapılışı: Yumurta, pudra şekeri ve kakaoyu karıştırıp oda ısısında bekletilmiş margarini ilave ediyoruz. Biraz yoğurduktan sonra alabildiğince un, kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyip yoğuruyoruz. Yuvarlak şekil verip önceden ısıtılmış ~170 derece fırında üzerleri çatlayıp katılaşıncaya kadar (yaklaşık 25-30 dakika) pişiriyoruz. Alltaki fotoğrafta fırından çıkmadan önceki kurabiyeler görülmektedir. Bu fotoğraftan da görüldüğü üzere kurabiyelerin üzerinde çatlaklar olacak. Çatlaklar ne kadar çoksa şurubun kurabiyenin içine işlemesi o kadar kolay olur. Kurabiye fırında iken su ve şekerimizi karıştırarak şurup yapıyoruz. Şurup adı ama kaynatma falan yok aman dikkat. Sadece şekeri suda karıştırarak çözüyoruz. Fırından çıkardığımız kurabiyeleri sıcakken şuruba sırayla batırıp çıkarıyoruz (alttaki fotoğraflarda uygulamalı gösterilmektedir). Her bir kurabiyeyi 15-20 saniye kadar şurup içinde bekletmek gerekiyor. Şurubu iyice içine çeksin istiyoruz. Daha sonra üzerlerini hindistan cevizi ile süsleyip servis ediyoruz. Afiyet olsun.















13 Mayıs 2007 Pazar

ANNELER GÜNÜ

Her sene olduğu gibi bu sene de annemin yanında olamadım bu özel günde. Telefonla sesini duyduk, güzel dileklerimizi ilettik. Annesinin yanında olanlar kıymetini bilsin. Çok zor ayrılık. 1 buçuk hafta sonra kavuşacağım inşallah. Okulun son haftası önümüzdeki hafta. Sınavlardan, projelerden bunaldım. Kısmetse hemen kaçıyorum buralardan. :) O zamana kadar biraz daha sabır. :(
Öncelikle kendi annemin ve kayınvalidemin ve sonra tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. Çocukları ile beraber nice güzel günler geçirmeleri dileğimle...
Ben henüz anne değilim. Nasıl özel ve güzel bir duygu olduğu yaşanmadan anlaşılmaz herhalde. Annem hala küçük çocukmuşum gibi üzerime titrediğinde, "anne ya dikkat ederim, merak etme" derim hep. O da bana "sen anne olunca anlarsın beni" diye cevap verir. Kısmet anne olursam birgün annemi çok daha iyi anlayacağım. Canım annem bana yaşattığın bütün herşey için çok teşekkür ederim. Ben sevgimi çok belli edemem bilirsin. Ama sen bunu hissediyorsun eminim. İyi ki varsın, iyi ki annemsin. Seni çok seviyorum...

10 Mayıs 2007 Perşembe

ZEYTİNYAĞLI TAZE FASULYE


Yazın yediğimiz vazgeçilmez yemeklerimizden biridir. Baktım bizim manavda tazecik fasulyeler var. Çok canım istedi. Hemen aldım pişirdim. Kışın da dondurucuya koyduklarımızla idare etmiştik ama tazesi gibi olmuyor hiçbir tat. Bundan sonra tazesini bol bol yiyeceğiz. :)

Malzemeler:
1 kilo taze fasulye
5 adet domates
1 adet soğan
1 tatlı kaşığı salça
Zeytinyağı
1 adet küp şeker
Tuz

Yapılışı: Fasulyelerimizi dilediğimiz gibi temizleyip doğruyoruz. Soğanımızı doğrayıp zeytinyağında kavuruyoruz. Rendelediğimiz domateslerimizi ve salçayı ekleyip kavurmaya devam ediyoruz. Ayıkladığımız fasulyeleri de ekleyip, tencerenin kapağını kapatıp arada karıştırarak fasulyenin buharıyla sararmasını bekliyoruz. Sonra şeker, tuz ve dilediğimiz kadar su ekleyip yemeğimizi pişiriyoruz. Afiyet olsun.


4 Mayıs 2007 Cuma

ISPANAKLI BÖREK

Hafta içi sabahları evde kahvaltı yapmadığımız için ofise götürecek tarzda bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ispanaklı böreği de bu amaçla yaptım. Ispanaklı börek cezbeden lezzeti ile eşim ve benim bu haftaki kahvaltılarımıza renk kattı. Zaten ben ıspanaklı böreği çok severim. Sık sık yaparım. Ama daha önceleri şeklini eski tariflerimden Kıymalı Börekteki gibi gül şeklinde yapardım. Ebru'nun sayfasında kare börek görünce, bu sefer de onu denemek istedim. Çok da memnun kaldım. Teşekkürler Ebrucum. :)
Yalnız benim evde sütüm olmadığı için tarifi evdeki malzemelere göre değiştirdim. Benim tarifim şöyle:

Malzemeler:
4 adet yufka
3 yemek kaşığı yoğurt
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 kilo ıspanak
1 adet soğan
Tuz, karabiber, acıbiber
Çörekotu

Yapılışı: Önce ıspanakları ayıklayıp temizliyoruz. Yarım su bardağı su ile birlikte tencerede ağzı kapalı haşlıyoruz. Soğanımızı soyup yemeklik doğruyoruz ve az yağda kavuruyoruz. İçine haşlanmış ıspanağımızı da ekleyip 10 dakika kadar kavuruyoruz. Ocaktan indirince tuz, karabiber, acı biber koyuyoruz. Yoğurdu, yağı, yumurtayı bir kapta çırpıyoruz. 1 adet yufkayı masanın üstüne seriyoruz. Üzerine fırça yardımı ile yoğurtlu karışımdan sürüyoruz. Karşılıklı iki ucunu ortada birleştirecek şekilde katlıyoruz. Katlanmış kenarlar karışımdan tekrar sürüyoruz. Diğer iki ucundan katlıyoruz, kare şeklini alıyor. Bunu dört eşit parçaya bölüp, her bir parçaya ıspanaklı içimizden koyup bohçalıyoruz. Hafif yağlanmış tepsimize bohçalarımızı sıralayıp, üzerine yoğurtlu karışımdan sürüp çörek otu ile süslüyoruz. Her bir yufkayı aynı şekilde yapıp işlemi tamamlıyoruz. ~200 derecedeki fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.

2 Mayıs 2007 Çarşamba

MERCİMEK ÇORBASI

Eşim ve benim en çok sevdiğimiz çorbadır. Yurtta kaldığım zamanlar eve gittiğim de annem çok sevdiğimi bildiği için hemen mercimek çorbası yapardı. Evlenince kendi evimde kendim yapmaya başladım. Annemin ki kadar lezzetli oluyor valla. Her misafire yaptığım favori çorbamdır . Blog arşivimde mutlaka bulunmalı diye düşündüm.

Malzemeler:
1 su bardağı kırmızı mercimek
1 adet papates
1 adet havuç
1 adet soğan
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz
Limon suyu

Yapılışı: Mercimeği ayıklayıp yıkıyoruz. Patatesi soyup küp şeklinde doğruyoruz. Soğanımızı soyup halka şeklinde doğruyoruz. Havucumuzu soyup halka şeklinde doğruyoruz. Hepsini tenceremize koyup, 2 su bardağı kadar sıcak su ekleyip 15- 20 dakika kadar kaynatıyoruz (Size yoğun gelirse sonranda sıcak su ekleyip yoğunluğunu ayarlayabilirsiniz). Ocaktan indirdikten sonra el karıştırıcısı (blender) ile çorbamızı homojen oluncaya kadar karıştırıyoruz. Sonra tencerede tereyağını eritip çorbamızı üzerine ekliyoruz. Tuz ve dilediğiniz kadar limon suyu ekleyip bir taşım kaynatıyoruz. Üzerine istenirse karabiber ekleyip (ben çok severim) afiyetle yeriz. :)