19 Ekim 2007 Cuma

"MİNİK ELLER MUTFAKTA"


"Minik Eller Mutfakta" etkinliğimizin son günleri yaklaşırken ben de etkinliğe ev sahipliği yapan Selenciğimi yalnız bırakmak istemedim. Az da olsa bir katkım olsun dedim. Malum benim fırın hala tamirden dönmedi. :( Eee bizim evde henüz bir minik de yok. :) Çok yakın dostlarımız Fulya ve Oktay'ın minik yaramazları Kaan'ı etkinliğimize misafir ediyorum ben de. Kaan daha yeni 1 yaşını doldurdu. Geçenlerde onlara iftara gittiğimizde Kaan'a süpriz doğum günü kutlaması yaptık. Yukarıdaki pastayı da bizim fırından aldık. Benim çok uzun süredir dikkatimi çekiyordu bu uğur böceği pastası. Kaan'ın doğum günü için çok güzel olur diye düşündüm. Nitekim de öyle oldu. Herkes hem süslemesini hem de tadını çok beğendi. Eeee diyeceksiniz Ganne mutfağa girmemiş, hazıra konmuş. Biraz öyle oldu ama fırınsız kalınca mecbur kaldım. Bu nedenle beni mağdur görün. Bir daha ki etkinliklere söz telafi edeceğim. :)
Kendim birşeyler yapamayınca, ben de bu süslü pasta ile etkinliğe katılayım diye düşündüm. Bugüne kadar gezdiğim bloglarda hiç rastlamadım uğur böceği pastasına. Pasta süsleme işine meraklı arkadaşlar için bir örnek olur da belki bizim için bu pastayı yapmayı deneyip tarifini bizimle paylaşırlar diye düşündüm. Ben henüz böyle süslü pastalar yapamıyorum. Yapan arkadaşların bloglarına da hayran hayran bakıyorum. Uzun lafın kısası, bu etkinlik vasıtası ile size değişik bir pasta şekli ve süslemesi sunmak istedim. Siz de miniklerinize değişik bir pasta yapmak istediğiniz de size ilham kaynağı olur umarım.
Efendim doğum günü miniğimiz Kaan'a bir sürü de hediye alındı. Alttaki gördüğünüz de Kaan'ın favori hediyesi. Hediye kutusundan çıkınca yüzündeki "işte hayallerimdeki oyuncak bu" bakışını görmeliydiniz. Ben de Kaan'ın minik ellerini bu hediye ile oynarken çektim. Çok güzel bir gece oldu. Kaan yeni alkış yapmayı öğrenmiş. Biz de durmadan ona alkış yaptırdık. :) Çok tatlı ya maaşallah.
Selenciğim çok güzel bir etkinlik olacak. Benim de bir miniğim olunca bu arşivden yararlanacağım hep. Şimdiden emeğine sağlık. Kolay gelsin. :)

17 Ekim 2007 Çarşamba

BEN DE EN SONUNDA RESMİMİ ÇİZDİRDİM! :)

Efendim ben de en sonunda resmimi çizdirdim. :) Artık benim kendime has bir blog resmim mevcut. Baktım bazı blog dostlarımın güzel ve sevimli temsili resimleri var, neden benim de olmasın dedim. Ofisimizin çizime ve sanata en yeteneklisi Pınar'dan benim için bir tane hazırlamısını rica ettim. O da sağolsun beni kırmadı ve orijinal bir resim hazırladı. Çok teşekkür derim Pınarcığım. Uğraştırdım seni ama süper bir resim oldu. Emeğine sağlık. Ofis çürümelerine bir dur diyip daha çok resimler çizersin umarım. :)
Resim ile ilgili açıklama yapayım. Anlaşıldığı üzere çok kollu olan kişi nam-ı değer "Ganne". Yüz de benim yüzüm. Ganne nasıl birisi acaba diye merak edenlere duyurulur. :) Koltuk sefası süren kişi de benim kocişim "Gökhan". Yüzler gerçek yüzler anlayacağınız. Böylelikle minik ailemizin bireyleri de su yüzüne çıktı. Biz çok beğendik resmimizi. Umarım sizler de beğenirsiniz ve beni özledikçe ziyarete gelirsiniz. :)

10 Ekim 2007 Çarşamba

RAMAZAN BAYRAMI, MUJDE VE FIRINSIZLIK

Merhaba sevgili dostlarım,

Uzun süredir çok yoğunum ses veremedim. Yoğunluğumum sebebini açıklayayım hemen. Hem de müjde vermiş olayım şimdiden. Kısmetse Kasım başı Seattle'a gidiyorum bir konferans için. Minik Kuş'um ile orda buluşacağız. Konsferans bittikten sonra da Minik Kuş'um evini ziyarete Florida'ya geçeceğiz beraber. Minik Kuş ve Pare'si ile beraber 4-5 gün geçirip geri döneceğim İstanbul'a. Heyecanlıyım çok. Tabii konferanstaki sunum için tamamlanması gereken çalışmalarım var. O nedenle çok yoğunum. Ses veremedim hiç. Bugün artık bayram tatilinin rehavetine kapılıp ara verdim çalışmalarıma. Hemen sizlere yazayım, mutluluğumu ve heyecanımı sizlerle paylaşayım dedim. :)
Öte yandan Sevgili Calimero'nun da kendi blogunda açıkladığı gibi fırınım arızalandı. Sanki öksüz kalmış gibi hissediyorum kendimi. Ramazan ayında fırınsız kalmak çok kötü. Kendi yaptığım mis börek ve kekleri yiyemedim ama dışarıdan alarak idare ettik. Hala bir ses yok servisten. Alt tarafı bir kapak problemi bu kadar uzun nasıl sürüyor anlamadım. Arada arayıp fırçalıyorum ama hala nereden gelecekse bu gerekli parça bir türlü gelemedi. Ya sabır! Bayram dönüşü de ses çıkmazsa daha etkili bir uğraş içine gireceğim adamlarla. :)
Ve son olarak sevgili dostlar, Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Sevdiklerinizle beraber daha nice bayramlara inşallah. Biz de bayramın birinci günü İstanbul'dayız ve akşamında Salihli'ye gitmek üzere yola çıkıyoruz. Bu yoğunluğun üstüne çok iyi gelecek bu bayram tatili bana. Bütün akraba eş dostu görüp hasret gidereceğim. Tabii bizim oraların bayram lezzetlerini de resimleyip dönüşte sizlerle paylaşacağım. Hepinize tekrar iyi bayramlar. Bayram dönüşü görüşmek üzere. Sevgilerimle...

2 Ekim 2007 Salı

KEVGİR 3. SAYI ve SOBEYE CEVAP

Bu aralar işlerim yoğun. Sesim çıkmadı. Hem ses vereyim hem haber vereyim hem de sobeye cevap vereyim dedim. :) Calimerocum kusura bakma sobene cevap vermekte çok geciktim. Söz bir daha olmayacak. :)

Bu ayki Kevgir'de benim de minik bir katkım oldu. :) Sevgili Zerrin'in isteği ile Ramazan sofraları için 3 tarif hazırladım: Ezogelin çorba, Hünkar Beğendi ve patlıcanlı gül börek. Kevgir'deki Ramazan menüleri çok zengin olmuş. Siz de bir göz atın ve sofralarınızı çeşitlendirin. Diğer bütün arkadaşların da ellerine sağlık. Zerrin ve Esra'nın emeklerine sağlık.





Gelelim sobe konusuna. Çok düzenli takip ettiğim dizilerim yok. Hemen herkes gibi ben de Avrupa Yakası'nı severek izliyorum. Ama son zamanlarda Yaprak Dökümü'nü de takip etmeye çalışıyorum. İkisi aynı saatte nasıl oluyor demeyin. Yaprak Dökümü'nün genelde tekrarı oluyor. Bir şekilde idare ediyorum. :) İki Aile ve Kavak Yelleri de arada izlediğim dizilerden. Benden bu kadar. :))) Ben kimseyi sobeleyemiyorum. Hemen hemen herkes sobelenmiş. Sona kalınca böyle oluyor. :)