31 Aralık 2008 Çarşamba


20 Aralık 2008 Cumartesi

ÇİKOLATA SOSLU CHEESECAKE


1 ay kadar önce yemeğe davet ettiğimiz dostlarımız için yapmıştım bu hafif cheesecake'i. Yoğunluktan tarifi yazamaya fırsatım olmadı. Geçen karşılaşmamızda tadı damağımızda kaldı, tarifini hala koymadın bloga diye şikayet ettiler. Ben de fırsat bulmuşken hemen yayınlayayım dedim. :)

İlk cheesecake tarifimde peynir olarak beyaz krem peynir kullanmıştım. Eskisinden esinlenerek yaptığım bu tarifte labne ve beyaz peyniri bir arada kullandım. Bu cheesecake daha hafif oldu. Hem misafirler hem de biz çok beğendik. Bundan sonraki denemelerde labneli olanlar tercihim. :)

Malzemeler:
2 kutu labne peyniri
1 kutu beyaz peynir
5 tatlı kaşığı mısır nişastası
1 kutu krema
1 paket vanilya
4 yumurta
1 su bardağı şeker

Tabanı için:
2 paket burçak bisküvi
125 gram becel
1 tatlı kaşığı tarçın


Yapılışı: Bisküvileri robottan geçirip un haline getirin. İçine margarini ve tarçını ekleyin. Kelepçeli kalıbın (22 cm’lik) tabanına için yağlı kağıt kesin ve tabanına yerleştirin. Yan kenarlarını da fırça yardımı ile becelle yağlayın. Bisküvi karışımını kelepçeli kalıba boşaltın ve üzerini düzleştirin. Buzdolabına kaldırıp dinlenmeye bırakın.2 kutu labne peyniri, 1 kutu beyaz peyniri, toz şekeri ve mısır nişastasını bir kapta mikser ile çırpın. Yumurtaları teker teker bu karışıma ekleyin ve çırpmaya devam edin. Son kremayı ve vanilyayı ekleyip karıştırın. Kelepçeli kalıptaki bisküvi tabanın üzerine bu peynirli karışımı dökün.
Önceden 175 dereceye ısıttığınız fırına koyun. Isıya dayanıklı küçük bir kaba su koyup fırına yerleştirmeyi unutmayın. Fırının kapağını hiç ama hiç (çok önemli!) aömadan yaklaşık 40-45 dakika kadar pişirin. Daha sonra fırını kapatın. Cheesecake’i fırının içinde kapağını hiç açmadan oda ısısına gelinceye kadar bekletin. Çatlamayan bir cheesecake için bu noktalara dikkat etmeniz önemli!
Oda ısısına gelmiş olan cheesecake'i buzdolabına kaldırıp soğumaya bırakın. Cheesecake buzdolabında en az bir gün beklesin. Gün geçtikçe lezzeti daha da bir artıyor. Yiyeceğiniz zaman üzerine çikolata sos ile (tercihinize göre diğer soslar da olabilir) süsleyip servis edin. Afiyet olsun.

ZEYTİNYAĞLI KARNABAHAR


Sarımsak ve kırmızı biberin bir kanabahar yemeğine inanın bu kadar lezzet katabileceğini tahmin bile edemezdim. Siz de benim gibi düşünüyorsunuz bu tarifi deneyin de niye daha önceden yememişim diye pişman olun. Ne kadar çok reklam yaptım di mi? :) Ama inanın çok lezzetli oluyor. Karnabaharı kıymasız yemeyen eşim bile bayıla bayıla yediyse gerisiniz siz düşünün. :)


Malzemeler:

1 orta boy karnabahar
1 adet soğan
1 adet kırmızı biber
1 baş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
3 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz, kırmızı biber
3 su bardağı sıcak su

Yapılışı: Karnabaharları küçük olacak şekilde çiçeklerine ayırın ve iyice yıkayın. Üzerine kaynar su dökün (bu karnabaharın kokusunu alıyor). Soğanı, kırmızı biberi ve sarımsağı temizleyip küçük küçük doğrayın. Tencereye zeytinyağını koyup doğradıklarınızı 4-5 dakika kavurun. Salçayı da ekleyip 1-2 dakika daha kavurun. Karnabaharları da ekleyip 5 dakika kadar kavurun. Dilediğiniz miktarda tuzu ve kırmızı biberi ekleyip üzerine 3 su bardağı sıcak su ekleyin. Kısık ateşte 35-40 dakika kadar pişirin (karnabaharların pişip pişmediğini kontrol edin, bazısı daha geç pişebilir). Afiyet olsun.

3 Aralık 2008 Çarşamba

DÜDÜKLÜDE KURU FASÜLYE


Benim gibi çalışan bir bayansanız ve annenizin enfes kuru fasülyesini canınız çektiyse ama anneniz çook uzaklardaysa buyrun size düdüklüde pişen pratik bir kuru fasülye tarifi. Çömlekte pişenler kadar olmasa da lezzet açısından oldukça başarılıydı.
Malzemeler:
2 su bardağı kuru fasulye
1 adet büyük soğan
2 su bardağı domates rendesi
1.5 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı pul biber (tercihe göre acı olabilir)
2.5 su bardağı su
Tuz, karabiber

Yapılışı:Kuru fasulyeyi ayıklayıp derin bir kapta bir gece önceden üzerini geçecek kadar sıcak suyla ıslatın. Eğer çalışan biriyseniz sabah işe gitmeden önce bu işlemi yaparsanız akşam siz eve geldiğinizde hazır olur. :) Soğanları yemeklik doğrayın. Düdüklü tencerenize zeytinyağı ve soğanları ekleyip 3-4 dakika kavurun. Domates suyunu ve salçayı da ekleyip 3-4 dakika daha kavurun. Daha sonra fasulyeyi, dilediğiniz kadar tuzu, bir tutam karabiberi ve 2.5 su bardağı sıcak suyu ekleyin. Düdüklünün kapağını kapatıp düdük ötünceye kadar yüksek ateşte pişirin. Düdük öttükten sonra kısık ateşte 30 dakika pişirin. Afiyet olsun.

18 Kasım 2008 Salı

MİM - BUZDOLABIMDA NE VAR?

Lulucanım bloglar arasındaki yeni bir oyunla beni mimlemiş. Mimin konusu "Buzdolabınızda neler var?" Önce buzdolabımın üstündeki Balık Takvimime dikkat çekmek istedim. :) Yukarıda gördüğünüz ortadaki kağıt o. Hangi ay hangi balık lezzetle yenmeli ya da yenmemelidir. Balık sever bir aile olarak bizim için önemli bir yere sahip olan bu takvimi sizlerle paylaşmak istedim. :)))

İçinin fotoğrafını çekmek yerine buzdolabı süslerimin de göründüğü dıştan fotoğrafı paylaşmak istedim. :))) Gelin benim buzdolabımadakilere bir göz atalım. :)
  • Annemin her sene bizim için de birer kavanoz yaptığı ile yaptığı çilek, kayısı ve vişne reçellerim ve pekmezim
  • Babamın kendi ağacımızdan toplayıp kuruttuğu ve hazırladığı kuru incirlerim

  • Kendi bağımızdaki üzümlerden annemin hazırladığı kuru üzümler (annem ve babam olmasa halimiz harap)

  • Olmazsa olmaz elma, ayva, mandalina ve nar :) (meyve delisi biriyimdir de)

  • Salata malzemeleri (marul, göbek, havuç, domates, salatalık, maydanoz ve limon)

  • Kahvaltılık peynir ve zeytinler

  • Fırından aldığım çok leziz malt ekmeği (çok koyu renkli, bol tahıllı, bu aralar favorimiz)

  • Yoğurt, yumurta, süt, kahve

  • Tabii ki pasta, kek, kurabiye malzemeleri (kabartma tozu, vanilya, çörek otu, mahlep, puding, kakao, nişasta, ...)

  • Sebzeler (genelde pırasa, ıspanak, fasülye ve kabak)

  • Çikolata (her gördüğümde yememek için dolabın en görülmeyecek yerine sakladığım!)

  • Dondurucuda da yazdan hazırladığım barbunya, fasülye, közlenmiş patlıcan. Ha bir de annemin sarıp pişirmeye hazır halde hazırladğığ yaprak sarmalar ve börekler.

  • Daha ne olsun. Allah bereket versin. :))))

Ben de uzun süredir sesleri çıkmayan Calimerocum, Minik Kuşum ve Lamacımı ve de ayrıca sessiziliği yeni bozmuş olan Mavi Pire'yi mimliyorum. :) Buyrun siz de katılın ve paylaşın. :)))

16 Kasım 2008 Pazar

ÇİLEK REÇELLİ SANDVİÇ KURABİYE

Uzun zamandır yapmayı istediğim sandviç kurabiyeleri sonunda yaptım. :) Bunları ilk olarak Pastacı Kız Özlem'de görmüştüm. Dünyanın en güzel kurabiyeleri kitabında da üzerini fıstıkla süsleme şeklini görünce ortaya bu süslü ve leziz kurabiyeler çıktı. Ben yarısınının üzerine pudra şekeri yarısını da fıstıklı yaptım. Ama fıstıklılar herkesin favorisi oldu. Kurabiye hamuru yaparken de blog dünyasındaki şeker hamurlu kurabiyelerin favori tarifi olan Burçin'in bu tarifinden yararlandım. Ben kakao kullanmadığım ve yumurtanın beyazından üzerilerine sürmek için bir miktar ayırdığım için un ölçüsü biraz daha az oldu. Bir de farklı olarak biraz tarçın ekledim. Bu ölçülerle benim yaklaşık 25 adet sandviç kurabiyelerim oldu. :)


Malzemeler:
250 gram margarin
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
½ su bardağı buğday nişastası
1 çimdik tuz
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tarçın
2.5-3 su bardağı un


Arası için: Yarım çorba kasesi reçel (çilek reçeli kullandım)
Üzeri için: File Antep fıstığı veya pudra şekeri

Yapılışı: Yumurtanın beyazının yarısını bir kaseye ayırın. Yumurtanın kalan kısmı ile pudra şekeri ve margarini iyice karıştırın. Nişasta, un, karbonat, tarçın, tuzu da ekleyip karıştırın. Unu yavaş yavaş ilave ederek yoğurun. Ben 2.5 su bardağı kadar un kullandım. Yumurtanın büyüklüğüne ve ayrıdığınız beyaz kısıma göre bu miktar 3 su bardağına çıkabilir. Siz kendinize göre ayarlayın. Hamuru yoğurduktan sonra
15-20 dakika kadar buzdolabında bekletin. Bu arada reçeliniz hazırlayın. İstediniz reçeli mikser yada çatalla ezerek marmelat haline dönüştürün. Hamuru dolaptan çıkardıktan sonra 5 mm kalınlığında merdane ile açıp istediğiniz kurabiye kalıplarınızla kesin. Eşit miktarda ortası delik ve delik olmayanlardan yapın. Ortasını delik kalıbınız yoksa krema sıkma için kullanılan krema torbası uçları ile minik yuvarlaklar elde edebilirsiniz. Ortası delik olmayanlar sandviç kurabiyelerimizin alt kısımlarını, ortası delik olanlar ise üst kısımlarını oluşturacak. Ortası delik olanların üzerine yumurta akı sürüp file fıstığa batırın (Pudra şekeri ile süsleme yapacaksanız bu işlemi yapmayın). Daha önceden 175 dereceye ısınmış fırında 20 dakika kadar (üzerleri hafif pembeleşecek) pişirin. Fırından çıktıktan sonra 5 dakika kadar soğumaya bırakın. Soğuyan kurabiyelerinizden ortası delik olmayan alt kısımlarına hazırladığınız marmelattan sürün. Üzerine ortası delik kurabiyelerinizi koyun. İsterseniz delik kısımlarına üsten bir miktar daha marmelat ekleyin. Üzeri fıstıksız hazırladıklarınızın ise üzerine pudra şekeri serptikten sonra alt kurabiyelerin üstüne yerleştirin. Afiyet olsun.

11 Kasım 2008 Salı

ZEYTİNYAĞLI SARIMSAKLI FASÜLYE


Aaa sarımsaklı taze fasülye mi olur diyenleriniz olabilir. Olmaz mı hiç hem de nefis olur. :))) Küçük abimin eşi N. yengem usta bir ahçıdır. Onlar İzmir'de oturdukları için onun güzel ve lezzetli tariflerinden çok yararlanamıyorum. Ama bu leziz yemeğini geçen Ramazan Bayramında yeme imkanım oldu. İnanılmaz hafif bir yemek ve sarımsak da ayrı bir lezzet katıyor. Bu aralar diyette olan arkadaşlarıma özellikle Papatya Prensesim Lulu'ma denemesini tavsiye ediyorum. :)


Malzemeler:
1 kilo taze fasülye (benimkiler çalı fasülye)
1 büyük boy soğan
2 baş sarımsak
4 adet domates
Biraz tuz
1 adet küp şeker
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
2.5-3 su bardağı su

Yapılışı: Taze fasülyeyi ayıklayıp yıkayın. Soğanı ve sarımsakların kabuklarını soyun. Domateslerin kabuklarını soyup doğrayın ya da rendeleyin. Benimkiler rendelenmiş haldeydi. Yengem doğranmış halde domates kullanmıştı. Tencerenizin en altına fasülyeleri yerleştirin. Üztüne yarım halka şeklinde doğradığınız soğanları ve diş diş sarımsakları ekleyin. Üstüne de domatesleri dökün. Arzu ettiğiniz miktardaki tuzu ve zeytinyağını ( ben 2 yemek kaşığı koydum) ve 1 adet küp şekeri ekleyin. 2.5-3 su bardağı suyu da ekleyip tencerenizin kapağını kapatın. Ben düdüklü tencerede pişirdim. Düdüklü tencerede buhar çıkmaya başladıktan sonra 30 dakika kadar pişirdim. Normal tencerede 80-90 dakika kadar (ara ara kontrol edin, fasülyenin cünsine göre daha erken pişebilir) pişirin. Afiyet olsun.

10 Kasım 2008 Pazartesi

İNTERNET YASAĞI MAĞDURLARI İÇİN ÇALIŞMA

Bana e-mail ile gelen bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. Bizler de bu yasağın mağdurları olarak bu çalışmaya destek vermeliyiz.

"blogger.com'un yasaklanması sonrasında İnternet Yasaklarına karşı hukuk boyutunda çalışma yapmak için bir çalışma başlatılmıştı. Bu konuda gönüllü çalışacak bir grup avukat, ve açık kimliğiyle mücadele etmeye , dava açmaya yönelik bir grup web/blog sahibi yurttaş bir araya geldik. Bize destek olmak isteyen hukukçulara ve hakkını aramak isteyen mağdurlara kapımız açık. Bu alanda çalışan başka gruplarla dayanışma içinde olmak isteriz.
Basit bir bağlantı webi: http://yasakli.inetd.org.tr
Bu çabanın parçası olmak isteyenler lutfenyasakliyim _ at _ inetd.org.tr adresine yazsinlar.
Bilişim STK'ları bir bildirge yayınladı. Ona katılmak isteyen başka STK'lar ve Bildirgeyi görmeyenler icin http://bt-stk.org.tr/yasakli.html
Sansure hayir kampanyasi: http://kampanya.org.tr
Bilisim STK Platformu: http://bt-stk.org.tr
İnternet Yasakları, internetin özünü kavrayamamış çevrelerin, bazı marjinal problemlere savunma refleksiyle bulduğu bir çözümdür. Bir hukuk ayıbı olmasının ötesinde, ülkemizin kendine zarar vermesidir. Buna karşı, kamuoyu oluşturma, yasal yolları zorlama, self-regulasyona dayalı çözümler için elbirliği ile çalışmalıyız. Yasakların yanlışlığına, ülkemize zarar verdiğini düşünen her internet gönüllüsünden katkı bekliyoruz. Bir dilekce, bir e-posta, bir banner, bir yorum, bir konusma, bir makale ...
İnternet yaşamdır !"

6 Kasım 2008 Perşembe

LEZİZ CHEESECAKELER VE YENİDEN MERHABA

Sevgili blog dostlarım çok uzun bir aradan sonra hepinize merhaba. Konferanslar ve gezme tozmalardan sonra işler de birikince uzun zamandır hiç sesim çıkmadı. Sunum ve süsleme açısından sizlere fikir vermesi amacıyla Cheesecake Factory'den iki leziz cheesecake resmi ile sizlere ses vermek istedim. Amerika'ya gidip de Cheesecake Factory'e uğramadan geri dönmek olmazdı. :) Buyrun size görüntüleri kadar güzel ve leziz olan brownie tabanlı çikolatalı cheesecake ve çilekli cheesecake ...


9 Ekim 2008 Perşembe

GANNE YİNE YOLLARDA...


Yine yolllara düşüyoruz eşimle beraber. Bizim bu aralar konferanslar ardarda geldi. Hem konferans hazırlıkları hem de yolculuk hazırlıkları nedeniyle hiç ses veremez oldum. İnşallah bu konferans sonrası bloguma daha çok vakit ayıracağım. Roma seyahati ile ilgili anlatacak çok şeyim var ama bir türlü fırsat olmadı. Dönünce işleri düzene sokarım diye umuyorum. :)
Gelelim bu seferki yolculuğumuza; Washington D.C. ve New York yollarına düşeceğiz. Benim konferans DC'de. Orda Minik Kuş ile de görüşeceğiz inşallah. :))) Tabii daha bir çok arkadaşımla da. Konferanslar bizlere buluşma fırsatı veriyor. Çok güzel oluyor. Konferans sonrası New York'a geçip orda 4-5 gün kalacağız. Bizim yolculuk planı böyle. Güzel anılar ve paylaşımlarla dönmek umuduyla hoşçakalın...

29 Eylül 2008 Pazartesi

RAMAZAN BAYRAMI


RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN. SEVDİKLERİNİZLE BERABER DAHA NİCE BAYRAMLARA ERİŞEBİLMENİZ DİLEĞİYLE ...

23 Eylül 2008 Salı

ROMA VE FLORENSA'DAN LEZZETLİ FOTOĞRAFLAR

Roma'dan döndüm. Günübirlik Florensa turu da yaptık. Yorucu ama çok güzel ve etkileyici bir tatil oldu. İmkanı olanlara Roma tatilini şiddetle tavsiye ediyorum. Gezi notlarına sonra değineceğim. Öncelikle sizlere yediğim ve/veya gördüğüm lezzetlerle başbaşa bırakmak istedim. Belki sizlere tarif ve sunumlarınızda yaratıcı fikirler verir diye düşündüm. :) Aslında çok çeşitli makarnalarda yedik ama fotoğraflamayı unutmuşum. Eldekilerle idare edeceğiz artık ...
İlk olarak bu enfes meyveli tartı sunmak istedim. Görür görmez etkinlendim zaten. Yerken kendimden geçtim. Enfes birşeydi.
Florensa'da bir pastanenin vitrininden çektiğim tatlı fotoğrafları. Sanırım bu bizim pestil tarzı bir tatlı ...
Bunlar da aynı pastenin vitrininden bademli kurabiyeler ...

Bunlarda aynı pastanenin vitrininden un kurabiyeleri ...

Bunlar da aynı pastaneden biscottiler ...

Bunlar da trufflar ...

Bunlar da pestil tarzı tatlılardan ...

Çocukluğumuzun jelibonlarından ...

Bir dondurmacı vitrininden ... O kadar çok dondurma yedim ama zevkten fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Elimde hiç dondurma fotoğrafı yok anlayacağınız. :(

Hafif ama çok lezzetli çikolatalı cheesecake ...

Çok hafif ve kıvamlı brownie ... Pudra şekerli süslemesini de tuttum!
Akşamüstü çekildiği için ışık yetersiz gelmiş ama lezzetli bir tiramisuydu ...
İtalyan pizzalarından margaritta ve napoli ...
Bu da cherry domatesli pizza ...

Bu da margaritta ...
Patlıcanlı ve peynirli soğuk makarna ...
Enfes Bruschettalar ...

Soslu kuzu etleri, yumuşacıktı ...

Mozarella peynirli salata ...

Çikolatalı muffin ve cafe lattelerimiz ...

Adını unuttuğum bir kahve ...

Cappuccinno ...


Bu da cafe latte ...

13 Eylül 2008 Cumartesi

GANNE ROMA'DA . . .


Ramazan'da nerden çıktı bu Roma tatili di mi? Bir konferans için Roma'ya gidecektim. Eşimin de aklını çeldim ve birlikte bir haftalık bir Roma gezisi yapalım dedik. Oralara kadar gitmişken Roma dondurmasının tadına bakmamak, leziz pizzalarından yememek, tiramisunun tadını çıkarmamak, cappuccino içmemek, aşıklar çeşmesinde dilek tutmamak, her bir köşesini ayrıntılı gezmemek olmaz. Dönüşte anılarım ve yediğim lezzetlerle beraber sizlerleyim...

2 Eylül 2008 Salı

HAYATIMIZA LEZZET KATAN SOSLAR - "TARİFLER"

HAYATIMIZA LEZZET KATAN SOSLAR etkinliğinin sonuna geldik. Etkinliğe katılan ve tarifleri ile etkinliğe renk ve hayatımıza lezzet katan sevgili blog dostlarıma can-ı gönülden teşekkür ediyorum.

Her bir tarifi etkinlik logomuza uygun şekilde süslü çerçeve ve yazılarla sizlere sunmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Tarifler ile ilgili ayrıntılara ulaşmak için resimlerin üzerlerine tıklamanız yeterli olacaktır. Eğer isim, resim veya linklerde gözümden kaçan yanlışlıklar olmuşsa lütfen bana bildirin ki düzeltebileyim. :)

Umarım tarifler hepimiz için faydalı olur ve hayatımıza lezzet katar. :)